Bolu MangalEvi - Ankara

Çok hoş bir yaz faaliyettir mangal yapmak. Hele bir de Ankara gibi bir yerde yaşıyorsanız, yeşil, ağaçlık bir ortamda pamuk gibi bir et yemenin tadı başkadır.
Ancak giderek yoğunlaşan iş hayatı ve bir İ.Melih ürünü olan çarpık kentleşme, bu tarz aktvitelerin Ankara'da yapılmasını oldukça zorlaştırıyor. Bunu fırsat bilen bir girişimci İstanbul Yolu'nun OSTİM girişinde oldukça kaliteli bir mekan açmış. Mekanın adı Bolu Mangal Evi.
Bolu'dan getirttikleri etleri, özel tasarlanmış mangalda pişirerek, sunuyorlar. Bolu Dağı'nda, geniş otlaklarda beslenen hayvanların etlerini kullanan müesese, Ankara'da da bir ilk olmayı başarmış.


Kilo ile et, tıka basa lezzet sloganıyla yola çıkan işletmenin mönüsünde köfte, ızgara et, pirzola, tavuk şiş, tavuk kanat ve kaburga sarma bulunuyor. Bunun yanında Afyon'un meşhur Kaymaklı Ekmek Kadayıfı ve Konya yöresinin Çömlek Yoğurdu da mönüdeki lezzetler arasında. Ayrıca köy kahvaltısını da hayata geçiren işletme, müşterilerine yöresel peynir çeşitleri, bal ve sucuklu yumurta gibi tatlar sunmakta.
Oldukça uygun fiyatlar sunan MangalEvi'ni mutlaka denemenizi öneririm.
Köftenin kilosu 24 TL
Tavuk Şiş'in kilosu 20 TL

Son bir hatırlatma; diğer restorantlardan farklı olarak porsiyon yerine kilo hesabı yapılıyor. Ne kadar yiyeceğinizi önceden kestiremeyebilirsiniz. Gaza gelip, kilolarca et siparişi vermeyin derim.

Bolu Mangal Evi
İstanbul Yolu
Erciyes İş Merkezleri Sitesi
4.Cadde No:2/A Ankara

KadıEfendi Tesisleri - Çevrikköprü, Safranbolu

Bir bahar sabahı kuş sesleri eşliğinde uyandınız. Kendinizi son derece dinç hissediyorsunuz. Yatakta söyle bir gerindikten sonra yüzünüzü yıkamaya gidiyorsunuz. Çıplak ayaklarınızla ahşap zeminde yürürken çıkan gıcırtılar kulaklarınızı okşuyor. Buz gibi suyla yüzünüzü yıkadıktan sonra pencereye yönelip eşsiz güzelliği izlemeye başlıyorsunuz. Şehrin bütün güzelliklerini görebiliyorsunuz. Çünkü burada hangi evden bakılırsa bakılsın manzara kapanmaz. Bu özellik tarihi Safranbolu şehrinin en önemli mimari özelliklerinden birisidir.
Evet sabahları bir başkadır memleketimde. İnsanı zaman tüneline sokar adeta. Şimdiki zamandan alıp Osmanlı dönemine götürür.

Zamanında Saray'da çalışan hizmetkarların mesken tuttuğu bu şehir Türk ve Rum kültürünün içiçe girdiği, oldukça zengin bir kültüre sahiptir. Bu durum, zengin Safranbolu mutfağının oluşmasında en büyük etkendir.
Zengin Safranbolu mutfağının önemli eserlerini sunan Kadı Efendi-Çevrikköprü tesislerinden bahsetmek istiyorum.
Safranbolu-Kastamonu yolunun 12. km'sinde, Çevrikköprü Mevkii'nde bulunan bu mekan ziyaretçilerine geleneksel tatlar sunmakta. Geleneksel ev baklavası, bükme, kuyu kebabı, iç pilav gibi lezzetler tesisin sunmuş olduğu geleneksel tatlar arasındadır.
Ama benim tavsiyem Pazar kahvaltısını denemeniz. Çok sayıda çeşide sahip olan kahvaltı sofrası, bol kepçe sunumuyla ilk bakışta gönülleri fethediyor. Yolunuz bir gün Safranbolu'ya düşerse, bu güzel mekana uğrayıp, kahvaltı etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Web Sitesi: http://www.kadiefendi.com/index.php

Konum: GoogleMaps

Depin Alabalık Tesisleri - Hakkari

Rehberimin kapağını çevirmeye başlıyorum.

Bu rehberde gidip gördüğüm, görmekle kalmayıp, lezzet testini bizzat gerçekleştirdiğim mekanları sizlere tanıtırken, insanda eşsiz bir haz uyandıran bu lezzet noktalarını kayıt altına almış olacağım.


Yolculuğuma uzaklardan başlamak istiyorum. Eski ve uzaklardan.
Haritanın sağ alt köşesi. Hakkari.
Hakkari - Van şehirlerarası karayolu, Depin mevkii.
Sümbül Dağı'nın etekleri arasında, asi Zap Suyu'nun yanıbaşında kendi halinde bir alabalık çiftliği.
Depin Alabalık Tesisleri.

Hakkari gibi "kurak" bir bölgede adeta bir vaha havası estiriyor. Zap Suyu'nun bir kolu olan Depin Deresi'ne kurulan bu tesis bölge halkının haftasonu kaçamakları için biçilmiş kaftan.
Hırçın Depin Deresi'nin sesi eşliğinde ızgara alabalık ve soğuk bira kulağa çok hoş geliyor. Mekan oldukça salaş bir yer. Bir çoklarının tercih sebebi. Fiyatlar oldukça makul.
Alabalık Porsiyon 5 TL.
Bira 2 TL.



Fazla söze gerek yok. Zaten Hakkari gibi bir yerde çok fazla seçeneğinizde yok. yolunuz bir gün Hakkari'ye düşerse, buraya uğramanızı şiddetle tavsiye ederim.